Kurumsal

Başkan'ın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Mesajı

Eşitlik için kadın, erkek birlikte mücadele edeceğiz

Başta siz değerli meslektaşlarım olmak üzere, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.

Kadın ile erkeğin eşit ve özgür yaşadığı bir toplum için mücadelemiz devam ediyor. Ne yazık ki bu yolda yapmamız gereken çok şey var. Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl hazırladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporununda; dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşmasının 132 yıl süreceği öngörülüyor. Türkiye, cinsiyet eşitliğinde 146 ülke arasında 124. sırada. Bu tablo, bundan neredeyse 100 yıl önce, cinsiyet eşitliğinde dünyaya öncü olan ülkemiz için çok üzücü. Geçmişe dönecek olursak, Türk kadınının 1934’te elde ettiği seçme seçilme hakkının, Fransa’da 1944’te, İtalya’da 1946’da, İsviçre’de ise 1971’de tanındığını görüyoruz. Yıllar içinde ileriye değil maalesef ki geriye gitmiş durumdayız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki; bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

Ülkemizde yasalarla kadınlara eşit haklar tanınmış olmasına rağmen, yaşamın her alanında eşitsizlikle karşı karşıyayız. Ailede, eğitimde, iş hayatında, sokakta, istihdamda, ekonomide, siyasette ayrımcılık devam ediyor. Bu ayrımcılığa karşı, eşitlik için kadın, erkek birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bu konuda hepimize görev düşüyor. Ancak en başta politikaların bu yönde şekillenmesi gerekiyor. Başta kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, çocuk gelin adı altında çocuk istismarına karşı ciddi adımların atılması gerekiyor. Yasaların ve ceza sisteminin etkin uygulanması olmazsa olmaz, ancak sorunun çözümü eğitim ve önleyici politikalarda.

2011’de İstanbul’da imzalanan ve adını buradan alan, 2014’te yürürlüğe giren ancak etkin bir şekilde uygulanmayan, 2021’de ise ne yazık ki çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi, sorunların çözümünde bütüncül politikalar sunuyordu. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada devlet, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve medya iş birliğinin sağlanması; okullarda her yaşa yönelik cinsiyet eşitliği eğitimlerinin verilmesi; şiddet gösterenlerin bir daha bu davranışları tekrarlamamaları için tedavi, eğitim ve kontrol kapsamına alınmaları; şiddet mağdurlarının korunması; mağdurlara eğitim ve iş bulma desteği verilmesi gibi maddeler, önleyici ve koruyucu nitelikteydi. 8 Mart vesilesiyle bir kez daha “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” diyoruz.

Kadın - erkek eşitliği için kadınların ekonomiye katılımlarının artması da büyük önem taşıyor. Güncel verilere göre, Türkiye’de erkek istihdamı %59,4 kadın istihdamı ise %26,3. Yükseköğretim mezunu kadınların istihdamı %65.6 iken, yönetici pozisyondaki kadınların oranı 19.3, kadın milletvekili oranı %17,4. İş hayatında, yönetici pozisyonlarında ve siyasette daha çok kadın temsili için üzerimize düşeni yapmalıyız.
Sözlerimi, daha eşit ve daha özgür bir dünyayı birlikte kuracağımıza inancımı belirterek tamamlamak istiyorum, sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Erol Demirel
Başkan

 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.