Kurumsal

Nisan 2010 Mesajı

Sayın Üyemiz,

Türkiye’de her şeyin yolunda olduğunu yazmayı ne çok isterdim. Ulusal gelirin gideri aştığını, ekonominin sağlıklı işlediğini; işsizlik diye bir sorunun bulunmadığını, Türkiye genelinde işsizlik sorununun sıfırlara indiğini yazmayı ne çok isterdim. İşçi, memur, tarımla geçimini kazananların aldıkları ücretlerle insanca yaşadıklarını, ülke yönetiminin aldığı kararlardan her kesimin hoşnut olduğunu yazmak kadar ne mutlu edebilirdi beni! Öyle bir ülke ki hiç kimse telefonlarının dinlendiği kaygısı içinde değil! Bir ülke ki iktidarı, muhalefeti ile mecliste bir araya gelip, yeni bir anayasa konusunda anlaşıyor, sıfır fire vererek Anayasanın geçmesini sağlıyorlar! Ulusal gelirin en az yüzde iki, üçünün araştırma geliştirmeye ayıran Türkiye’de her yıl binlerce patent alındığını yazmak ne mutluluk verici olurdu! Bu olumlu hava bütün dünya ülkelerinden yüz milyonlara varan turistin ülkemize gelmesine neden oluyor! Gazetelerde görmekten kan ağlar duruma geldiğimiz çocuğa, kadına karşı şiddet artık sütunlarda yer almıyor…Muhasebeciliğin ulusal gelirdeki denetçi rolünün yasalarla önplana çıkarıldığı, Türk Ticaret Yasasının meslek alanının istediği biçimde düzenlenip çıktığı, muhasebecilerin uluslararası alanda iş yaparlığının onaylandığı bir Türkiye’yi düşünmek ne kadar güzel!

Sizlere böyle bir paragraf yazmak için neleri vermezdim. Ülkemin refah içinde, işçi, işvereni, tarım alanında çalışanı, köylüsü, evkadını, öğrencisi ve muhasebecisine kadar insanların mutlu yaşadığını düşünmek kadar keyifli ne olabilir? Terörün olmadığı, kişilerin ötekileşmediği bir ülke!

Ama işsiz sayısının Yunanistan’ın nüfusunu bulduğunu yazıyor gazeteler. Hakkını arayan işçiye karşı kolluk güçlerinin tepkisi ürkütücü boyutlara varabiliyor! Bu sayının milyonlarca evde ne tür ruhsal sorunlara yol açtığını, sağlıklı düşünmekten uzaklaştırdığını tartışıyor uzmanlar.

Meclisimiz gibi Meclis dışında da siyasilerimiz ne işsizliğe, ne ekonomiye katkı sağlayacak konuları tartışmıyorlar. Yerli malı üretimi, yerli malına özendirme neredeyse unutulmuş; dışalımla çarşısı pazarı doldurulmuş bir Türkiye’de yaşıyoruz. Her dışarıdan alınan malın yeni bir işsizlik kapısı açtığına aldırılmıyor!

Sayın üyemiz,

Yaşanan ülke karmaşasında herkesin kendi evinin önünü temizlemesi, kendi işini hakkıyla yapması yetmez duruma geldi. Sivil örgütlerin görüş ve önerilerinin değerlendirileceğini belirten siyasal söylemler havada kalıyor. Yirmi yıldır mesleki eylem ve haklı görüşlerinde yol alan, onurlu duruşunu hiçbir siyasal yaklaşımla özdeşleştirmeyen İSMMMO ailesi; yine meslek elemanı için güzel ve doğru olan yönünde eylemlerini sürdürmektedir.

Amacımız meslek elemanımızın bilinçli ve düşünerek kararlar almasını desteklemek bu yönde sonuna kadar çaba harcamaktır. Bunun birinci yolu da eğitimdir, sağlıklı, gerçekçi ve doğru bilgi ile donatmaktır.

Bizi bekleyen güzellikleri hep beraber yaşayacağımız günlere dilek ve umudumu sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Yahya Arıkan
Başkan

 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.